27 Nisan 2013 Cumartesi

Meyve Saati


Havalar güzelleşiyor. 
Artık köpüşlerimizle dışarıya daha çok çıkacağız. 
Tarçın'ı neredeyse her yere götürüyorum. 
İster arabayla olsun ister yürüyerek gittiğimiz 
yerlerde beslenme saatlerine, su içmelerine ve 
tuvalet düzenlerine özen göstermeye devam ediyorum. 
Koca bir çantayla geziyoruz. Tıpkı çocuk gibiler :)
Son zamanlarda 
ödül bisküvileri olmadan çıkmıyoruz 
ama bazende bisküvi dışında meyve vermenin 
daha besleyici olacağını düşünüyorum. 
Uzun saatler dışarıda kalacaksanız, yürüyüşe ara verdiğiniz 
dinlenme sürecinde atıştırmalık olarak biraz meyve 
sunmanız aranızdaki bağı güçlendireceği gibi 
köpüşünüze de değişiklik olacaktır. Ve köpüşünüz 
son derece sağlıklı bir ara öğün yemiş olacak.
Vereceğiniz meyvenin asitsiz olmasına önem vermelisiniz. 
Benim ki elma, havuç, salatalık ve muz 
dışında hiç bir meyveyi tüketmiyor.
Siz de dışarı çıkmadan önce minik bir kaba bu şekilde 
tercih ettiğiniz bir meyveyi koyarak köpüşünüze sunabilirsiniz.
Baharın tadını çıkarmanız dileğiyle...

Special Yemek


Tarçın pazı sevdalısı  köpüş :) 
 Bense ona ara öğün
olsun diye evden bir şeyler pişirmeye meraklı bir ebeveyn... 
Hemen tarifimize geçiyorum.
Malzemeler
1 su bardağı yıldız şehriye,
1 su bardağı pirinç,
2-3 tane yaprak pazı,
1 tane orta boy havuç,
1 çay kaşığı sirke,
1 çay kaşığı keten tohumu,
Tercihe göre kuzu etli, balık etli, 
ördekli, hindili ya da tavuk etli
konserve köpek maması.
Yapılışı;
Havucumuzu soyup küp küp kesiyoruz.
Pazı yapraklarını da kesiyoruz. 
Pirinç, kırık pirinç olursa daha hızlı pişecektir.
Yıldız şehriye ve pirinci ekliyoruz.
Pirinç suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
Ocaktan alınca ılımasını bekliyoruz.
Konserve mamamızı ekliyoruz ve karıştırıyoruz.
Köpüşümüze sunmadan önce sirkeyi döküyor 
ve keten tohumunu serpiyoruz.
Annem " Sen keten tohumu yedin mi? Omega3 var bak." 
dese de ben önce köpüşlerime yediriyorum :) 
Onlar iyiyse ben de iyiyim...
Malzemeler köpüşünüzün kilosuna göre azaltıp - çoğaltılabilir. 
* Belirtmek istediğim nokta şu ki; 
bu tür yemeklerde köpeğinize önceden 
denemediyseniz bir kaşık 
yedirip 1 gün gözlemlemenizdir. 
İçeriğindeki besinlerden her hangi birine 
karşı alerjisi ya da duyarlılığı olabilir.
* Kuru mama tüketmede sorun yaşayan 
köpüşler için bu karışımları önermiyorum. 
Çünkü bu özel tat sonrasında köpeğiniz mamayı yemeyebilir. =)
* Veterinerinize evsel gıdalar hakkında mutlaka danışın.!
** Ha ben zaten arada bir bu tür 
evsel öğünler veriyorum diyenler muhakkak deneyin. 
Köpüşünüzün tabağı nasılda tertemiz yaptığını ve 
gözlerindeki mutlu ifadeyi görmeye şaşacaksınız.  =)

Dişi mi Erkek mi ?


En sık rastladığım soru olan
dişi köpek mi erkek köpek mi sorusunun 
cevabı bu makalemin konusu oldu. 
Şakayla karışık dişi-erkek farkının en net cümlesi; Dişi bir köpüş ile vitrinleri gezebilirsiniz ama 
erkek bir köpüş vitrin
köşelerine 
işeyeceği için sizi rezil edebilir. :)
Belirtmek isterim ki; " Her köpek farklıdır. "
Her köpek ırkının özelliklerini ve ırkının 
gerektirdiği karakteri taşımayabilir. 
' Her köpek standartlara uyacak 
diye bir kaide yoktur. '
Aşağıdaki bilgiler genel bilgilerdir.
Her ırka göre değişkenlik gösterebilir.
Araştırmalarım, gözlemlerim 
ve tecrübelerim sonucunda;


Dişi Bakım; Kızgınlık döneminde 
(yılda yaklaşık 60 gün) dikkat edilmelidir. 
Günümüzde bir çok yöntem ile bu dönem 
tertemiz atlatılmaktadır. Nasıl mı? Tıklayın.

Erkek Bakım; Erkek köpek yılın 
365 günü kızgınlıkta gibidir. 
Bir dişi kokusuna kapılıp sizi unutabilir. 
Ayrıca dişilerde olan kanamalı dönem erkeklerde 
yeşil bir sıvı şeklinde yılın her günü olmaktadır. 
Çiftleşme isteğine bağlı olarak gelişir.
Çiftleşse de yenilenecektir.


Dişi Beslenme; Irka ve fizike bağlı daha az mama tüketir.

Erkek Beslenme; Irka ve fizike bağlı daha fazla mama tüketir.
Dişi Egzersiz; Irka bağlı egzersiz ihtiyacı değişmekle 
beraber dişi köpekleri (regl günleri dışında) 
gezdirmek erkeklere göre daha kolaydır.
Erkek Egzersiz; Irka bağlı olmakla beraber erkek 
köpek gezdirmek oldukça güç, liderlik ve 
doğru sosyallik gerektirir. Erkek köpeğiniz 
adım başı işaret koyma güdüsüyle sizi ağaçta 
ağaca sürükleyebilir. Her yere çiş yapma merakları 
gerçekten can sıkan bir durum oluyor. Erkekler yapı 
olarak dişilerden daha iri oldukları için sahiplerini 
egzersiz sırasında daha çok yormaktadırlar.
Dişi Eğitim; Dişi anaçlık yönüyle daha sadık, 
daha korumacı ve daha itaatkar davranabilir.
Erkek Eğitim; Erkek köpekler doğaları(hormonları) ve 
dişi arayışı gereği daha dışa dönüktür. 
Bu da eğitimde dikkat dağılmalarına yol açabilir. Ayrıca erkek köpeklerde erken sosyalleşme sağlanmazsa 
diğer erkeklerle anlaşmazlıklar yaşanabilir.
Dişi Görev Bilinci; Amaca ve ırka bağlı olarak bekçilik 
özelliği daha gelişmiştir. Köpeğinizi ne için aldığınız 
çok önemlidir. Dost mu ediniyorsunuz? 
Koruma yapmasını mı istiyorsunuz? 
Bekçilik mi? Avcılık mı? Bunlar ırk seçimine 
giren konular olmakla beraber; dişi-erkek 
seçimini de ilgilendirmektedir.
Erkek Görev Bilinci; Amaca ve ırka bağlı olarak 
en iyi "working dog" ve "show dog" 
erkeklerden çıkmaktadır. 
Çünkü dişilere göre öğrenme 
hevesleri daha fazladır.
Dişi Görünüm; Irka ve bakım şartlarına bağlı 
olarak dişi köpekler çıtı pıtı minyon dururlar.
Erkek Görünüm; Irka ve bakım şartlarına bağlı olarak 
erkek köpekler daha gösterişli, kalıplı ve iri olurlar.
Dişi Karakter / Huy; Yavrunun anne-babasının 
mizacı en büyük etkendir. 
Yani çok yaramaz dişiler olduğu gibi çok uysal 
erkeklerde vardır. Unutulmaması gereken 
en önemli nokta dişi köpeklerde sürü içi liderlik 
kapışması belli durumlar dışında pek yaşanmaz.
Yani bir köpek parkına gittiğinizde çok çok nadir 
anlar dışında (dişinin regl günleri, doğum öncesi 
ve sonrası dönem, yanlış sosyalleşme ve lider eksikliği, 
agresyonu tavan olan bir karakter değilse) 
dişi köpekler diğer dişilerle ve erkeklerle çok iyi anlaşır.
Erkek Karakter / Huy; Yavrunun anne-babasının 
mizacı en büyük etkendir. Yani çok yaramaz dişiler 
olduğu gibi çok uysal erkeklerde vardır. Erkek 
köpeklerde sürü içinde her daim bir liderlik 
arayışı vardır. İki erkek köpek bebeklikten itibaren 
tanışmıyorsa ve doğru bir lidere sahip değillerse 
kavga ihtimalleri çok yüksektir. Diğer dişilere 
karşı sarkıntılıkları bol, ortamda baskın olma 
güdüleriyle tüm köpekler üzerinde 
ısrarcı ve baskıcı davranabilir.
Dişi Oyun / Oyunculuk; Karaktere bağlı olarak 
daha eğlenceli vakit geçirilebilir. Ayrıca dişi köpeklere 
anne olmanın getireceği olgunluk yadsınamaz ölçüde büyüktür.
Erkek Oyun / Oyunculuk; Karaktere bağlı 
olarak erkek köpekler daha oyuncudurlar.
Dişi Sağlık; Genetiğe ve bakım şartlarına bağlı olarak 
pek fark olmasa da dişi köpekler erkek 
köpeklere göre bazı hastalıklara daha yatkındırlar.
Erkek Sağlık; Genetiğe ve bakım şartlarına 
bağlı olarak pek fark yoktur.

Eğer ilk köpeğinizi alıyorsanız 
dişi tercih etmenizi önerebilirim.
Eğer evde başka köpüşler varsa 
tercihiniz zıt cinsiyet yönünde olmalıdır.
Çünkü henüz yeterli bir lider değilseniz aynı 
cinsiyette köpüşler sorun yaratabilirler...

23 Nisan 2013 Salı

Köpek Sahiplenmenin 5 Yolu


Köpek sahiplenmek için 5 yolunuz vardır. 
Şimdi bu 5 yolu tek tek artı ve eksileri ile açıklayacağım.
  1. Anne altı (ev üretimi),
  2. Barınak,
  3. Çiftlik,
  4. Pet Shop,
  5. Sokak,
Köpek Sahibi Olmadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenleri  
daha önce blogumda yazmıştım. 
Yukarıdaki seçenekler daha önce köpek bakıp bakmama 
durumunuza göre de değişmektedir.

1.  Anne Altı (Ev Üretimi): 

Anne o evde yaşıyordur. 
Genelde aşı programı tamamlanmış, eğitimli, kuru mama ile beslenmiş olur. 
Gebelikte ve lohusalıkta özel ilgi ile beslenmiştir. 
(Her yerde böyle olmalı ama kurumsal yerlerde özel ilgi zorlayıcı olmaktadır.) 
Genelde babayı dilediğinizde görebilirsiniz.

Anne köpeğin sahibi; köpekler hakkında bilinçli değil ise, 
araştırma yapmıyorsa hatta hayvan üretim ve 
bakım eğitimi yoksa, size net olmayan cevaplar veriyorsa, 
anne ve yavrular istenildiği gibi sağlıklı değilse ev üretimi de 
diğer yöntemler gibi tercih edilmemelidir.

Ama diğer seçenekler içinde en mantıklısı budur. 
2.   Barınak: 
* Yavru alacaksanız yani 1-3 aylık bir yavru alacaksanız, 
parazitler konuda büyük sıkıntılar yaşayabilirsiniz. 
Barınaklarda kuduz aşısı dışında bir aşı yapmıyorlar ve 
çoğu bebek gençlik hastalığından ya da kanlı ishalden gidiyor.

  Lohusa köpek aşılanmadığı için annedeki tüm 
rahatsızlıklar doğrudan yavruya geçiyor. 
Yavruya doğum sonrası parazitleri atması için uygulama yapılmıyor. 
Anne yavruları emzirirken gözlem yapılmadığı için (haklı olarak) 
kimi bebek emiyor, kimisi emmiyor... 
Güçsüz olan zaten 7 gün içinde ölüyor... 
Yani barınaktan bebek almak büyük cesaret ister.

* Genç bir köpek alacaksanız bunu desteklerim. 
6 ay - 2 yaş arası köpek sahiplenilmesini destekliyorum. 
Eğitime açık oluyorlar.
* 2.5 yaş üzeri yetişkinler konusunda her zaman şüpheciyimdir. 
Uzman biri tarafından eğitim gerektirebilir, 
evdeki huzuru alt üst edebilir. 
Dikkat!
*** Daha önce köpek bakmış biri için barınağı önerebilirim. 
Ancak ilk defa köpek bakacaklar sağlıklı ve 
eğitim seviyesi yüksek ırklarla başlamalılar.

3.  Çiftlik: 
Günümüzde çiftlikler oldukça kötü lanse edilmektedir. 
Evet, ciddi anlamda kötü bakım şartlarına sahip çiftlikler var. 
Ama işini hakkıyla yapan yerlerde yok değil. 
Özellikle Ege bölgesinde güzel işler yapan çiftlikler mevcut.  
Çiftlikten köpek almayı düşünüyorsanız; 
Anne - Babayı görmek isteyin. 
Varsa daha önceki doğumlarda yavru görselleri isteyin. 
Varsa daha önceki doğumlardan sahiplenilmiş yavru sahipleri ile iletişime geçin. 
Eğitim vb. konular için bilgi isteyin. 
Aldığınız cevaplar yavrunuzun size gelişine kadarki 
süreçte yaşadıkları hakkında size fikir verecektir. 
Çiftliğin ruhsat ve vergi levhasının göreceğiniz şekilde 
asılmış olmasına dikkat edin. 
Çiftliğin bakım şartlarına ve diğer köpeklerin 
sağlık durumlarına göz gezdirin. 
Güvendiğiniz takdirde çiftliklerde tercih edilebilir.
4.   Pet Shop: 
Açıkçası bunu seçenekler içinde sunmak bile istemiyorum. 
Tek seçeneğiniz bu kalmış olsa bile LÜTFEN Pet shopları tercih etmeyiniz.
 Hep söylenir pet shoplardan alınan köpekler hakkında bir sürü şey... 
Evet gerçekten böyle şahsen yaşadım. 
Cahillik evrelerimde yaptım bu hatayı. 
Oğlum Kont'u bir pet shoptan bir eşya alırcasına aldık. 
Bir sürü hastalık yaşadık... 
Anne ve babasını zar zor bulduk.
Bir başka makalede bundan bahsedeceğim ama

Pet shoplar seçenek olmamalı.!!!
5.    Sokaklar: 
Sokaklar köpek dolu, saf kan ya da melez bir sürü ırk mevcut. 
Ancak genelde sokak köpekleri geçmişlerinde acı yaşamış, 
durumu psikolojik ve fiziksel yönden kötü olan köpeklerdir. 
Elbette ilk tercih edilecekler olmalılar. 
Ama yine daha önce köpek bakmamış kişiler sokaktan 
bir köpek sahiplendiğinde türlü zorluklar yaşayabilir. 
Sokaktan bir can kurtarmak çok özel bir duygudur...
Köpek evlat edinme yaşı tam olarak 60 günlük yaştır. 
Neden?
- Yavrular 35 günlük yaşta sütten kesilir, 
35 günlük yaşa kadar günlük dozlarla iç-dış parazit uygulamaları yapılır. 
* "35 günden fazla süt emzirttik, yavrular çok emdi." 
vb. sözler duyuyorsanız oraya olan güveniniz sarsılmalı. 

Çünkü;
* Bebekler gözler ve kulakları kapalı doğarlar.

* Kulaklar ve gözler ortalama 10 -15 günlükken açılmaya başlar.
* Yine 7 -10 günlükken minik adımlar başlar. 

* Bebeklerin dişleri 25 günden sonra çıkmaya başlar,
* Bebekleri 35 günden itibaren sütten kesmek gerekir 
neredeyse tamamlanan süt dişleri annenin memelerini yara yapar.
* Sütten kestikten sonra antikor seviyesi normale 
dönünce koruyuculuk / bağışıklık azalır. 
Ve sütten kesildikten sonraki  yaklaşık 
7-10 gün içinde aşılara başlanması gerekir.

Yani 42 Günlük yaştan itibaren aşı programı başlar ve 
takriben 95 günlük yaşta aşıları biter. 
Sağlıklı bir yavru istiyorsanız 95 günlük yaşa kadar 
toprakla temas ettirmeyin, dışarı çıkarmayın; 
hatta ellerinizi yıkamadan dokunmayın.
Ben minimum rahatsızlıkla atlatılması gereken 
bir dönem olduğunu düşünüyorum. 
Aksi hallerde köpeğinizin tüm hayatı boyunca 
yaşayacağı konforu düşürüp türlü hastalıklara gebe bırakabilirsiniz.
Yavrunun 60 günlük yaşa kadar anne yanında 
kalma sebebi şudur ilk aşı yapılır, 
yavru steril bakılır ve 
o aşı sonrası 15 günlük sürede kendine 
yeni yeni gelmeye başlayan yavru anneden ve 
kardeşlerden eğitim alır. 

Anne bebeklerine ısırmamayı, 
doğru oyun oynamayı ve 
savaşırlarsa mama yiyeceklerini ya da 
kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretir. 
Erken evlat edinilmiş yavrularda ısırma, 
çekiştirme ve agresyon gibi psikolojik sorunlar daha çoktur.
Bırakın yavru ilk eğitimlerini anneden alsın.
NOT:
* İlk köpeğim olan Golden Retriever oğlum Kont'u 
72 günlükken bir pet shoptan aldım. 
Her gece aklıma gelir ve pişmanlığımdan utanırım. 
Ama bilmiyordum pet shopların halini...
* İkinci köpeğim olan Golden Retriever kızım Likya'yı 
68 günlükken güvenilir bir köpek üretim çiftliğinden aldım. 
İyi ki de oradan almışım. 
Üretim merkezinin şartları gayet iyidir. 
Diğerlerine benzemez.
* Üçünücü köpeğimiz yani apartmanımızın ortak bakımını sağladığı 
melez(sokö) kızımız Lucky'i de 
3.5 aylıkken sokaklardan kurtardık.